26 Mayıs 2015 Salı

Ne Okudum :) 'KIRK DİKEN'

Arada farklı yazarları okumak bana iyi gelir. Özellikle üst üste aynı yazarı okuduğum zamanlarda araya daha önce hiç okumadığım bir yazarı koymak algılarımı açar adeta. Judy Lıght Ayyıldız'ın Kırk Diken kitabıda tam da böyle bir zamanda çıktı karşıma. Padişahlıktan Cumhuriyete geçiş aşamasında yaşanan toplumsal kargaşaları genç birkadının gözlerinden aktarmış yazar. Üstelik bu kadın pek de yabancı biri değil; yazarın kayınvalidesi Adalet Hanımın bizzat kendisi kitabın ana karakteri. Zengin bir aileden gelen bir kadının aşkı uğruna farklı bir hayatı seçmesi ve seçtiği yeni hayatın ona sunduklarını anlatmış yazar. İşgal yıllarında filizlenen bir aşk ve bir kadının ayakta durma hikayesi olarak tarifleyebiliriz Adalet hanımın hikayesini kısaca. İlk defa okuduğum yazar ile ilgili görüşlerime gelirsek. Hikayeyi anlatım sıracı ve üslubunu oldukça beğendim. Ancak kendisininde kitapta belirttiği gibi Adalet Hanımla görüşmelerinde farklı kişiler çevirmenlik yapmış. Çeviriden yana bir sıkıntı yok ancak bu olayların ikinci şahıs tarafından aktarımını sanki biraz zorlaştırmış. Yani kitabın bazı bölümleri bizzat ana karakter tarafından anlatılırken olay, farklı yerlerde ana karakterden bir masal kahramanı gibi bahsedilmesi şahsen beni biraz rahatsız etti. Birde karakterin gerçek biri olduğunu düşünürsek durum daha rahatsız edici oluyor. Amam bu durum yazarın başarısını etkilemiyor gözümde :). Yazarın insan ve kadın hakları üzerine çok sayıda kitap yazdığını duydum. Bu da kendisine olan ilgimi artırdı :). Belki ilerleyen günlerde 'Ne Okudum' bölümünde tekrar yer veririz kendisine.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Gelinlik Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli :)

Düğün tarihi yaklaşınca yapılacak işler artıyor. İnsan nereye yetişeceğini şaşırıyor. Hal durum böyle olunca blogta biraz ihmal ediliyor :) . Daha önce gelinlik konusunda bir yazı yazmıştım. Ve bir başka yazıda gelinlik kumaş ve modelleri ile ilgili bilgi vereceğimi söylemiştim . Bugünkü yazıda artık şu gelinlik konusunda merak ettiğimiz herşeyi cevaplayalım diyorum :) .
İlk olarak model seçimi ile işe başlamalısınız. Model seçiminde düğün mekanınızın nasıl bir yer olduğu çok önemli. Örneğim kır alanında olacak bir düğün için kabarık bir model yerine daha rahat edebileceğiniz A kesim bir gelinlik doğru bir seçim olur. Model seçerken düğünün yapılacağı mekan kadar sizin vücut tipinizde oldukça önemli. Basenleri geniş bayanların Balık model gelinliklerden uzak durmasını öneririm. Çok zayıf bayanların ise A kesim giymesini prenses giymesinden daha doğru buluyorum. Prenses gelinliklerin alt kısmı çok kabarık olduğu için üst bedeninizin kötü görünmesine neden olur. Aslına bakarsanız ben prenses model gelinlikleri hiçbir vücud tipine uygun bulmuyorum. Birkere gelinliğin bel kısmında çirkin bir görüntü oluyor (birden kabardığı için). Ayrıca hareket etmenizi güçleştiriyor. Tabi bu benim fikrim tercih sizin :). Gelinlikte kullanılacak omuz yaka modeliyle ilgili olarakta kendi vücud tipinizi göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim. Genelde straplez yada düşük omuz gelinlikler kullanılsa da göğüs ölçüleri büyük gelinlerin kalın askılı modellerle çok daha rahat ve şık görüneceğini düşünüyorum.
Yukarıdaki Modeller benim en sevdiğim A kesim gelinlikler :). Aşağıdaki ise Balık model bir gelinlik. Tekrar belirtiyorum balık model fiziğine güvenen gelinler için daha doğru bir seçim olur.
Benim çok önermediğim prenses modellerle ilgilide bir fikir verecek olursam. Prenses modelerde tam prenses ve yarım prenses olarak ikiye ayrılıyor. Mutlaka prenses model bir gelinlik giyeceğim derseniz benim önerim en azından yarım prenses giymeniz. Bu sizin daha rahat hareket etmenizi sağlar. Bir gelinliğin kabarıklık derecesini belirleyen çoğu zaman kullanılan tarlatanın büyüklüğü olduğu için daha küçük bir tarlatanla daha rahat edeceğinizin garantisini veririm. Aşağıdaki model de benim size önerdiğim Prenses model.
Diğer önemli konumuz elbette gelinliğin kumaşı ve üzerinde kullanılacak işlemeler :). Öncelikle son yıllarda dantel gelinliklerin çok tutulduğunu söylemeliyim. Bende gelinlikte danteli çok seviyorum. Gelinliğinizin modeline karar verdikten sonra (prenses, A kesim, Balık model vs...) kumaş tercihini yapmanız gerek. Dantel bir gelinlik istiyorsanız kullanılacak dantelin kalitesi oldukça önemli. Eğer parıltılı gelinlikleri beğeniyorsanız üst bölümü tamamen taşlardan oluşan bir gelinliktense benim önerim dantelin üzerine aralıklı olarak yerleştirilen inci işlemeleri kullanmanız. Bu tarz bir işleme gelinliğinizi hem daha zarif gösterir hemde sıradan bir abiyeden farklı kılar. Unutmayın önemli olan gelinliğin vücud ölçülerinize uygun olması ve model olarak üzerinizde güzel durması. Dantel yada taşlar değiştirilip istediğiniz şekilde yapılabilir. Kullanılacak kumaş ve malzemelerin seçiminden sonra ilk provada dantel ve taş detaylarının gelinliğin üzerine ne şekilde yerleştirileceğini kararlaştırılır. Bunun için sıfırdan bir gelinlik diktiriyor olmanıza gerek yok. Beğendiğiniz ve aldığınız herhangi bir gelinlikte üstünüze göre yapıldıktan sonra süreç bu şekilde işler.
Dantellerin gelinliğin üzerine yerleştirirken göğüs ve bel bölümünde yoğun kullanıyorsanız etek bölümünde pek kullanmayın yada üst kızım sade ise etek uçlarında yoğun dantel kullanabilirsiniz. Bu şekilde gelinliğiniz göz yormamış olur. Ben etek ucunda dantel sevmiyorum. Gelinlği perde gibi gösterdiğini düşünüyorum. Boyu çok uzun olmayan gelinlerinde etek ucunda dantelden uzak durması gerektiğini duydum genelde. Ama kuyruklu bir gelinlik kullanacaksanız kuyruk kısmında aralıklı olarak kullanılan danteller gelinliğin çok ağır durmasını sağlar. Benim gelinlik konusunda önerilerim buşekilde. Bildiğim tüm detayları paylaşmaya çalıştım. Umarım faydalı bir yazı olmuştur :) .

1 Nisan 2015 Çarşamba

Gelinlik Bakmaya Nerden, Nasıl Başlamalı :)

Instagramda konuştuğum birçok arkadaşın hala gelinlik konusunda ciddi kafa karışıklıkları yaşadığını görünce bu konuda birşeyler yazmak zorunda hissettim kendimi. Öncelikle şunu söylemeliyim aman nasıl olsa hallolur düşüncesiyle gelinliği en sona bırakmayın. O gün sizin gününüz. Kendinizi güzel hissetmeniz çok önemli. İkinci olarak gelinlik gerçekten dergiden yada internetten resimlere bakılarak seçilecek bir şey değil. Elbette kafanızda birşeyler oluşması için öncesinde biraz resimlere bakmanız iyi olacaktır. Hatta beğendiğiniz modelleri biriktirmenizi bile öneririm. Ancak unutmayın gidip denemeden bir gelinliği gerçekten beğenip beğenmediğinizi anlamanız imkansız. Bunun için internetten yada dergilerden beğendiğiniz modelleri dosyalayıp bulunduğunuz şehirdeki gelinlikçilerden randevu alarak başlayın işe.
Bütün gelinlikçilere gitmenin zaman kaybı olacağını düşünüyorsanız öncesinde tarzının size uygun olduğunu düşündüğünüz yerleri belirlemenizde yarar var. Yakın tarihte düğünü olan ve gelinliğini beğendiğiniz kişilerden fikir almaktan çekinmeyin. Ayrıca internetten model bakarken baktığınız gelinliğin hangi markaya ait olduğuna ve bu markanın mağazasının sizin bulunduğunuz şehirde olup olmadığına dikkat edin. O markanın kendi mağazası olmasada farklı mağazada o markanın gelinlikleri satılıyor olabilir. Tüm bunları göz önüne alarak gideceğiniz yerleri belirleyip randevu aldıktan sonra iş gidip gelinlikleri denemeye geliyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim gelinlik bakmaya kalabalık bir grup halinde gitmenizi önermem. Zevkine güvendiğiniz 1 yada 2 kişi olabilir yanınızda ancak unutmayın bu sizin gelinliğiniz karar verecek olan sizsiniz. Ayrıca gelinliğe karar verme aşamasında etrafınızdaki çok seslilik inanın işinizi kolaylaştırmanın aksine sizi zora sokacaktır. Gelinlik bakmaya giderken önceden yaptığınız araştırmalar ne tarz bir gelinlik istediğiniz konusunda size ipuçları verecektir. Mesela dantel ağırlıklı bir gelinlik mi istiyorsunuz yoksa taş detayları olan bir gelinlik mi bu düşündüğünüz modellerden denemeye başlamanızı öneririm.
Gelinlikçilerin sıklıkla söylediği birşey vardır ‘birçok gelin dantel diye gelir taşlı bir gelinlik alır gider yada prenses isterken son anda balık modele karar verir’ . Beni dinlerseniz siz o bahsedilen birçok gelinden olmayın. Kendi kişisel deneyimlerim son anda yaşanan fikir değişiklilklerinin pek iyi sonuçlar doğumadığını öğretti bana  . Ancak bu söyleneni tamamen kulak ardıda etmeyin insan bazen kendi vücudunu sandığı kadar iyi tanımayabiliyor. Yani ne kabarık bir gelinlik istiyorum diye tutturup olduğunuzdan 15 cm daha kısa görünmenin anlamı yok. Kendi isteklerinizle vücut ölçülerinizin orantılı olması önemli. Buda başta söylediğimiz noktaya getiriyor bizi ‘DOĞRU GELİNLİK ANCAK DENEYEREK BULUNUR’  .
Gelinlik denerken dikkat etmeniz gereken asıl önemli konu gelinliğin modelinin sizin istediğiniz gibi olup olmadığı. Beden ve kullanılan dantel yada taş malzemeyi zaten istediğiniz şekilde değiştirtebilirsiniz. Kaldı ki benim önerim çok güvendiğiniz bir terziyle çalışmadığınız sürece istediğiniz gelinliği sıfırdan diktirmek yerine alıp üstünde tadilat yaptırmanızdır. Bugün birçok profosyonel gelinlik mağazalarıda buşekilde çalışmaktadır. Siz gider bir gelinliği beğenirsiniz onlar sizin ölçülerinizi alır ve o gelinlik planlanan sürede sizin bedeninize göre dikilerek gelir. Eğer beğendiğiniz gelinliğin üstünde değişiklik yapmak istiyorsanız bunu baştan söylersiniz. Ve gelinlik üstündeki dantel ve işleme gibi detaylar olmadan gelir size. İlk provada bu tip detayları konuşur planlarsınız. Sonraki provada ise gelinlik tamamen bitmi olarak size teslim edilir. Eğer denediğiniz gelinlik straplez bir gelinlik ise ve siz buna kol detayı eklemek istiyorsanız buda yine ilk provada planlanır. Kullanılacak dantel yada taşların hangileri olacağı ve gelinliğin hangi bölgelerine yerleştirileceği tamamen sizin elinizde olacağı için memnun kalmama olasılığınız yok denecek kadar azdır.
Bir diğer ihtimal gelinliği mağazada denediğiniz haliyle beğenmeniz budurumda işiniz çok daha kolay olacaktır elbette. Ölçüleriniz alınacak ve gelinliğiniz hazır olduğunda gidip teslim alacaksınız . Sizin kendi tercihiniz tabi ama ben gelinliğin kişiye özel bir şey olduğunu düşündüğüm için üstünde küçük değişiklikler yaptırmanın daha hoş olacağına inanıyorum. Bu yazı gelinlik baymaya nerden nasıl başlayacağı konusunda kafası karışık olan arkadaşlara fikir vermek için yazıldı. Birazda hazırmı alsam diktirsem mi sorusunun cevabını vermeye çalıştım . Gelinlik modelleri ve kullanılacak kumaşlar hakkında bir başka yazıda detaylı bilgi vermeyi düşünüyorum . Umarım herkes hayalindeki gelinliğe sahip olur. Birbaşka yazıda görüşürz ;) .

28 Mart 2015 Cumartesi

Ahmet Ümit 'Sultanı Öldürmek'

Daha öncede söylediğim gibi bu blogu açarken sadece evlilik hazırlıklarımdan bahsedeceğim bir blog olarak düşünmedim. Hayata dair keyf aldığım her ne varsa paylaşabileceğim bir yer olarak kurguladım hep blogu. Ancak dönemsel uğraşılarım evlilik üzerine yoğunlaştığı için yazmak istediğim birçok bölümü erteledim bugüne kadar. Bugün bir başlangıç yapıyorum :). Çok okuyan bir insanım okuduğum her kitapla ilgili bir yazı yazmam çok olanaklı olmayabilir. Ancak fırsat buldukça beğendiğim bazı kitaplarla ilgili kısa değerlendirme yazıları yazıp paylaşacağım sizlerle :). Hadi başlayalım ozaman...
Ahmet Ümit kitaplarıyla tanışana kadar cinayet romanlarından hoşlanmadığımı düşünüyordum. Daha önce okuduğum Beyoğlu Rapsodisi romanındaki İstanbul teması kendimi yazara yakın hissetmeme neden olmuştu. Yazarla kurulan algısal yakınlığın okur için hep çok önemli olduğuna inanmışımdır. Beyoğlu Rapsodisi'nden sonra yazarın bir iki kitabını daha okudum. Son okuduğum kitabı iki hafta kadar önce bitirdiğim 'Sultanı Öldürmek' oldu. Bu romanı salt cinayet romanı olarak değerlendirmenin yanlış olacağına inanıyorum. Birkere kitapta İstanbul'un fethi ve dönemin padişahi Fatih Sultan Mehmet'e dair detaylı açıklamalara yer verilmiş. Budurum kitaba cinayet romanı olmanın yanı sıra bir tarihi roman niteliği kazandırmış. İkinci olarak kitabın ana kararteri Mümtaz'ın yaşadığı yıllar süren saplantılı aşk öyle ince işlenmiş ki kitaba aşk romanı demekte hiç yanlış olmaz diye düşünüyorum. Ahmet Ümit'in sürükleyici üslubunu ve başarılı olay kurgusunu bilmem anlatmaya gerek var mı :). Tarih ile yada cinayet romanları ile aranız nasıldır bilmiyorum ama kitabın arka fonundaki canım İstanbul'un deniz kokusunu duymak isteyenler bence okumalı bu romanı :).

26 Mart 2015 Perşembe

Ev Alırken Nelere Dikkat Edilmeli!!!

Çok geciktirmeden sözünü verdiğim yazıyı biran önce paylaşayım istedim . Benim annem ve babam devlet memuru olduğu için yıllarca birçok şehirde yaşadık. Yaşadığımız şehirlerin hemen hemen hepsinde ya yatırım yada kullanım amaçlı evler alıp sattık. Babamın 4-5 yıl önce emekli olup müteahhitlik yapmaya başlamasıyla da ev alım satımı konusu ister istemez bizim için bir aile uğraşı oldu . Eskiden buyana hep evlenirken kendi evimizi alıp direk kendi evimizde yaşamayı istemişimdir. Ancak şartlar belki müsait olmaz korkusuyla bu isteğimi hiç kimseye açmamıştım. Neyseki herşey gönlümce oldu düğünden 1 yıl önce kendi evimizi almaya karar verdik. Ve düğüne 5-6 ay kala arayışlara başladık. Nişanlımla farklı şehirlerde olmamız nedeniyle bu süreç bizim için çok kolay olmadı elbette. Ama bu dönemde ailemin yıllardır çok ev alıp satması ve babamın bir süredir müteahhitlik yapması bana çok yardımcı oldu. Ev almak gibi önemli bir yatırımın birçok ayrıntısına kadar düşünülmesi gerektiğini öğrendim en başta. Çünkü aldığınız ev sizin için geleceğe yönelik iyi bir yatırım olmakla birlikte yıllarca içinde yaşayacağınız yer olacak. Benimle benzer durumda olan arkadaşlar vardır diye düşünerek ev alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini listelemeye karar verdim. Umarım biraz da olsa yardımcı olurum bu listeyle onlara  .
1-) Öncelikle ev almayı düşündüğünüz il ile ilgili bir ön araştırma yapmalısınız. Eğer yaşadığınız ilde ev bakıyorsanız sizin için bu araştırma zaten çok kolay olacaktır. Şehrin yeni imara açılan yerleri nerelerdir; Son yıllarda hangi bölgelere yönelik yatırımlar artmaktadır gibi soruların cevabını bilmek sizin için oldukça faydalı olacaktır.
2-) Ev için ayırdığınız bütçeyi eşiniz yada nişanlınızla oturup gözden geçirmelisiniz. Bu kararı verirken eğer yeni evlilik aşamasında bir çift iseniz eşya ve düğün için yapacağınız harcamalarıda gözardı etmeyin derin. Eğer ev alırken kredi çekmeyi düşünüyorsanız. Kredi faizleri ile ilgili bir ön araştırma yapmalısınız. Aylık ödemelerin sizi zorlamayacağını düşündüğünüze emin olarak kredi çekmenizde fayda var.
3-) Ev alacağınız ilin genel imar durumu ve kendi bütçenizi belirlemek size şehrin hangi semtlerinde ev aramanız gerektiği sorusunun cevabını kendiliğinden verecektir. Ama elbette hangi semtte ev arayacağınıza karar veririken seçtiğiniz semtin ulaşım olanaklarını araştırmanızda da yarar var. Özellikle iş yerinize olan mesafesi eğer toplu taşımayı kullanacaksanız otobüs durakları ve metro istasyonlarına olan uzaklığı evin yerini seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar. Yine eve yakın market, hastane, eczane, çocuğunuz varsa okul olmasıda önemli elbette.
4-) Tüm bunlara karar verdikten sonra nasıl bir evde oturmak istediğinize karar verseniz iyi edersiniz . Büyük bir sitede mi yoksa bahçeli bir evde mi? Ben herzaman için site içindeki evleri tercih ediyorum. Elbette sadece kendine ait bahçesi olan bir ev fikri güzel ama bu büyük aileler için öyle diye düşünüyorum. Site içinde güvenlik, otopark, servis gibi imkanlar çok daha az maliyetli ve sistemli geliyor bana.
5-) Son olarak evin içine girdiğinizde dikkat etmeniz gereken şeylerden bahsedelim. Öncelikle alacağınız binanın kaç yıllık olduğu önemli bir konu. Depremden sonra yapılan binalar genellikle sağlam olarak kabul ediliyor. Bunla birlikte son yıllarda fore kazık temelli evler yada raylı sistemle döşenmiş depreme karşı dayanıklı yapılar yapılıyor. Aldığınız evin kaç yıllık olduğu dayanıklılıkla birlikte yatırım açısındanda önemli bir mesele yeni bir bina alım satım aşamasında sizin için avantajdır. Alım aşamasında avantajdır çünkü kredi konusnda artıları vardır. Ayrıca eski evlere göre daha az tadilat gerektirir. Satım aşamasında avantajlıdır çünkü yeni bir evi satmak 10-15 yıllık bir evi satmaktan herzaman için daha kolaydır. Evin içinde dikkat edilmesi gereken ikinci önemli konu evin metrekaresi. Ev ilanlarına bakarken yazılan metrekarenin brütmi netmi olduğuna dikkat edin. Genelde ilanlarda brüt genişlik verilir. 180 metrekare diye görmeye gittiğiniz ev biranda 150 metrekareye düşer. İllaki geniş ev alın demiyorum yanlış anlaşılmasın biz zaten iki kişiyiz bizim için başlangıçta küçük ev daha iyi olur diyorsanız. 1+1 yada 2+1 evlerede bakabilirsiniz. Bu aşamada evin genişliği yada oda sayısından ziyade planlı olması önemli. Yani üçgen şeklinde bir yatak odası yada 3 duvarı cam olan bir salon sizin için oldukça plansız ve kullanımı zor olacaktır. Alacağınız ev ile ilgili pazarlık yaparken ödenecek tapu harcı, emlakçı ücreti, evin içinde yapılması gereken mecburi bir tadilatın nekadar tutacağını bilmeniz ve buna göre pazarlık yapmanız ise bir başka önerim :) . Şimdiden ev alacak olan arkadaşlara hayırlı olsun diyiyorum :). Umarım önerilerim yararlı olur.

25 Mart 2015 Çarşamba

Engilish Home Alışverişi :)

Bir süredir koşturmacadan pek yazamadım. Çeyiz alışverişi, düğün hazırlığı derken şimdi birde üstüne ev arama işi eklendi. Ev alınırken nelere dikkat etmek gerek konusunu bir başka yazıda konuşalım istiyorum. Bugün nezamandır ertelediğim Engilish Home markasından ve ordan yaptığım alışverişlerden bahsedeceğim. Engilish Home 5-6 yıl gibi kısa bir sürede ülkemizde kendine iyi bir satış ağı oluşturdu. Markanın tarzını tanımlarken 'İngiliz asili bir Türk' ifadesini duydum birçok yerden :) . Hiçte yalan sayılmaz çünkü marka tamamen İngiliz tarzını yansıtmasına karşın bir Türk markası. Peki biz bilhassa genç bayanlar neden bukadar sevdik bu English Home markasını dersiniz? Ben söyleyeyim; birkere mağazalara girdiğinizde kendinizi çoçukken evcilik oynadığınız oyuncakların içinde gibi hissediyoruz. Pembe, mint yeşili, bebe mavisi gibi pastel tonların kullanıldığı fincanlar, aynalar, mutfak önlükleri tıpkı çoçukken oynadığımız oyunlardaki gibi tek fark oyuncak değil gerçek bunlar :). Oldum olası geometrik desenli ürünleri sevmeyen ben Engilish Home'un hayatımıza yeniden dahil ettiği çiçek desenleriyle oldukça mutluyum açıkçası. Mağaza tıpkı Madame Coco gibi belli ürün gruplarında haftalık indirimler yapıyor. Bir kıyas gibi düşünmeyin ama özellikle ev tekstil ürünlerinde ben English Home'un Madam Coco'dan daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Böyle düşünmemde nevresimlerde tercih edilen kumaşların ve renk desen seçeneklerinin önemli bir payı vardır elbette :). Neyse sohbeti daha fazla uzatmadan Engilih Home'dan aldığım bazı ürünleri sizlerle paylaşayım.
Bu havlular English Home havlularımdan sadece bir kısmı :). Mağazaya girdiğimde alacak hiçbirşeyim yoksa bile %50 indirim sepetinden bir iki havlu bulup alıyorum.
Bu nevresimde Engilish Home nevresimlerim arasında en sevdiğim. Henüz çarşafını almadım onuda bir indirimden yakalarım umuduyla acele etmiyorum. Wınter Dream olarak geçiyor bu seri aynı serinin yatak örtüsüde alınacaklar listemde :) .
English Home Romano porselen serisinin fincan ve katlı kurabiyeliğini de yine bir %50 indiriminden almıştım. Aynı takımın maviside vardı ama ben pembeden yana kullandım seçimimi. Şimdi pasta tabaklarının gelmesini bekliyorum. Başlarda geçen sezonun ürünü olduğu için pasta tabakları gelmez takımım yarım kalır diye korktum. Ama aldığım bilgilere göre bu yıl içinde yeniden stoklara girecekmiş Romano serisi :). Elbette Engilish Home alışverişim bunla bitmedi daha açmadığım kutularda olan birçok ürün var. Artık English Home alışverişinide Madame Cocu gibi parça parça paylaşacağım :) . Birbaşka yazıda görüşürz.

11 Mart 2015 Çarşamba

Düğün Organizasyon Listesi :)

Ne zamandır çeyiz işlerine kaptırdım kendimi düğün organizsyonuna yönelik işlerimi ihmal ediyorum. Bugün aldım kahvemi oturdum kendi yapılacaklar listemi oluşturdum. Randevu almam gereken yerleri aradım. Tamamladığımı düşündüğüm işlerin yanına keyifle işaret koydum :) . Tüm bunları yaptıktan sonra dedim düğün organizasyonuna dair bir yazı yazayım belki fikir vermiş olurum birilerine :) .
Öncelikle düğün organizasyonu dediğimiz işin kapsamına neler giriyor şöyle bir listeleyelim;
1-) Düğün Mekanının seçimi: Düğünün hangi tarihte olacağı ile alakalı birazda bu seçim. Bahar yada yaz aylarında olacak düğünlerde açık hava mekanlar tercih edilebilirken kış aylarında pek böyle bir seçenek olmuyor malumunuz. Buyüzden mekan seçimi öncesinde nişanlınızla oturup net tarihi belirlemeniz gerek. Bunu yaparken yakın ailenizden mutlaka düğünde bulunması gerektiğini düşündüğünüz kişilerinde fikirlerini alın. Herkesi memnun edecek bir tarih ayarlamak imkansız ama en azında o tarihlerde planı olmayan kişilerin yeni planlar oluşturmasının önüne geçersiniz.
2-) Gelinlik ve damatlığın seçimi: Bakmayın gelinlik ve damatlık yazdığıma bu işin büyük bir bölümünü gelinliğin seçimi alıyor elbette :) .
3-) Fotoğrafçının seçimi: Dış mekan çekiminin yaygınlaşması ile fotoğraf çekimi hepimiz için öncekinden daha önemli bir mesele haline geldi kuşkusuz. Hergün daha yaratıcı konseptlerde gerçekleştirilen çekimler, kullanılan farklı objeler fotoğraf çekimini düğün kadar heycanlı bir iş haline getiriyor.
4-) Kuaför seçimi; O gün herşey nekadar güzel olursa olsun siz kendinizi güzel hissetmediğiniz sürece güzel bir düğünden bahsetmek mümkün olmayacak. Oyüzden kimine göre kuaför işi organizasyonun bir parçası gibi görünmesede bence yapı temel taşı :) .
5-) Düğün müziklerinin ayarlanması: Düğünde canlı müzük mi istiyorsunuz yoksa bir dj ile mi anlaşacaksınız buna karar vermekle işe başlayabilirsiniz. Tabi mekanın sizi yönlendirmeside çok önemli bu konuda. Bazı mekanların anlaşmalı olduğu bir müzik ekibi oluyor zaten. Bu durumda mevcut müzik ekibiyle konuşup tarz olarak size uygun olup olmadığına bakmalısınız. Mekanın ses sistemide dikkat edilmesi gereken bir başka nokta. Tüm bunları hallettikten sonra birde şarkı listesini oluşturmak var tabiki. Yani müziklerin ayarlanmasını kolay iş sanmayın sakın :) . İsteğe bağlı bir durum olduğu için ayrı bir madde olarak yazmıyorum ama müzikten bahsetmişken buna da değinmesem olmaz. Bazı çiftler doğuştan yetenekli yada bu konuda zaten bir eğitim almış olabiliyor ama sizin için her iki durumda geçerli değilse dans dersi almayıda listenize ekleyebilirsiniz. Tabi bunun için zaman olarakta müsait olmanız önemli. Zamanım yok yada bu iş için bütçe ayıramam diyorsanız bir iki dans videosu izleyip kendiniz çalışarakta çözebilirsiniz bu işi ( sonuçta pistte tozu dumana katacaksınız diye bir şart yok hata yapmadan dans edin yeter).
6-) Düğün mekanının süslenmesi; Mekan süslemesi ile ilgili ise ilk olarak düğün mekanınızla görüşüp onların size ücretsiz olarak sunacağı süslemeleri ve ek ücrete tabi olanları öğrenmenizi öneririm. Artık bir çok mekan sandalye süslemesinde ve masa çiçeğinde belli renkleri ücretsiz olarak sunuyor müşterilerine. Farklı renk istendiği takdirde ise ek ücret alarak yaptırıyor. Mekanla görüşüp kendi istediğiniz süslemeyi gerçekleştiremeyeceklerini öğrendiğiniz takdirde bu iş için uzman yardımı alabilirsiniz.
7-) Gelin arabasının seçimi ve süslenmesi; Son dönemde düğün için eski model nostarjik arabalar kiralanıyor. Fotoğraf çekiminde de kullanıldığı için bende çok beğeniyorum bu fikri. Böyle bir düşünceniz varsa öncelikle nasıl bir araba kullanmak istediğinizi belirlemelisiniz daha sonra ne tarz bir araba süslemesi istediğinizi. Benim size önerim araba süslemesinde mekan süslemesinde kullansığınız renklerin dışına çıkmamanız. Ayrıca kullanacağınız araba zaten gösterişli bir modelse ( Chevrolet vs) süslemede çok abartıya kaçmayın derim.
8-) Gelin çiçeğinin yaptırılması; Bu konuda fikirlerimi ilk yazımda anlatmıştım :).
9-) Nikah şekeri, Düğün davetiyesi, Anı defteri gibi detayların hazırlanması; Düğünegelen konuklarınıza nikah dağıtmak için nikah şekerinin yanı sıra lavanta şişesi, kokulu sabun, havlu gibi küçük hediyeler hazırlayabilirsiniz. Ben nişanda aşağıdakine benzer küçük kafeslerden yaptırmıştım. Düğün için henüz birşey seçmedim. Ama şekerin yanında havlu hazırlatmak istiyorum. Anı defteri ise gelen konukların size yazacağı tebrik mesajlarını saklayacağınız hoş bir detay olacaktır.
10-) Yiyecek olarak sunulacak ikramların belirlenmesi; Bu konuda da öncelikle mekanın sunacağı hizmetleri öğrenmek faydalı. Eğer dışardan yaptırılacak birşeyler varsa ( düğün pastası vs.) bu konuda bir liste oluşturmakve ona göre araştırmak faydalı olur.
Şimdilik benim listemdekiler bu şekilde :). Elbette bu listeyi genişletmek mümkün. Listedeki maddeleri yazarken aslında bir sıralama yaptım. Çünkü organizasyon aşamasında herbir adım bir öncekine bağlı olarak gelişiyor. Mesela gelinlik düğün mekanına göre seçiliyor. Kır düğününde giyilecek gelinlik ile kapalı bir mekanda kullanılacak gelinlik aynı olmuyor örneğim. Yada mekan süslemesi yine seçilen mekanın atmosferine göre kararlaştırılıyor. Düğün konusunda zamansal olarak problemi olan yada bu tip detaylarla uğraşmak istemeyen çiftler profesyonel yardım almak için düğün organizasyon şirketlerine gidebilirler. Ancak herzaman için budurum mümkün olmayabiliyor. Birde bunun gerekli olup olmadığının analizi doğru yapılmalı. Mesela biz düğün için bir otelle anlaştık düğün yemekli olacak ve otelin mutfağına gerçekten güveniyorum. Ayrıca otel sandelye süslemelerinde 2 renk sçeneğini ücretsiz sunuyor benim istediğim rengi ise uygun bir ücretle yaptırabileceğini söyledi. Anlaşmalı olarak çalıştığı fotoğrafçı ve müzisyenlerlede anlaşınca organizasyon firmasına gitmek mantıklı bir fikir olmaktan çıktı. Birde tüm bunlara benim bu işlerle ilgilenmeyi sevmem ve vaktimin olması eklenince kendi düğünümüzü kendimiz orginize etmeye giriştik :) . AmAa dediğim gibi vakit problemi yaşayan çiftler için organizasyon şirketleri kurtarıcı olabilir. Organizasyon şirketi ile çalışmayacak olanlar için ise bu liste faydalı olur diye düşündüm. Belki daha sonra farklı fikirlerde verebilirim şimdilik benden bukadar :).

10 Mart 2015 Salı

Madame Coco Alışverilişi Vol-2 :)

Daha önceki Madame Coco alışverişi yazımda ürünlerin bir çoğunun paketlenmiş durumda olduğunu söylemiştim. Şimdi paketleri açtıkça paylaşmaya devam ediyorum.
Bu dondurma kaselarini sütlü tatlı sunumunda da kullanmayı düşünüyorum. Fiyat olarakta oldukça uygun olunca iki kutu alıp 8'e tamamladım. Aynı serinin bazı bardaklarını da alıp günlük bir bardak seti oluşturdum. Onuda bir başka yazıda payşacağım (o kutular çok derinlerde herhalde hala ulaşamadım :) ).
Bu çay bardaklarıda yine geçen yazıda bahsettiğim indirimden kaptığım bardaklar.
Bornoz konusunu konuştuğumuzda söylemiştim çok yakın bir akrabamın ev tekstil mağazası olduğunu. Ondan hediye gelen birkaç yastığım vardı. Annem de mutlaka her evde olması gerek diyerek 2 yün yorgan ve bir kaç yastık yaptırmıştı. Durum böyle olunca ben hazır olarak sadece Madame Cocu'nun Micro yastıklarından aldım 4 adet. Kullananlardan aldığım yorumlar iyi umarım memnun kalırım. Hazır yorganımı Englih Home'dan aldım Madame Cocu'nun yorganlarının iç dolgusu çok ince geldi. Nevresimin içinde iyi durmaz diye düşündüm.
Madame Coco'dan aldığım tek battaniyemde yukarıdaki battaniye. Rochefort Battaniye olarak geçiyor sanırım adı. Diğer battaniyelerim oldukça renkli ve desenli olduğu için bunun sade ve açık renk olmasını tercih ettim. Çift taraflı kullanılmasıda ayrı bir hoşluk oldu.
Son olarak bu haftaki Tepsi indiriminden yukardaki tatlı tepsiyi aldım. Ekmek sepeti olarakta kullanabilirim. Hala bakmadıysanız bence bir gözatın tepsilere beğenmeyenler olsada ben çok beğendim. Birara tekrar uğramayı düşünüyorum :) .

9 Mart 2015 Pazartesi

Bornoz Takımı Alırken Nelere Dikkat Etmeli!!!

Merhaba :). Öncelikle küçük bir bilgi vererek başlayayım yazmaya Instagramda bir hesap açtım. Bu hesabı genellikle çeyiz alışverişi konusunda paylaşımları takip etmek ve kendi aldıklarımı paylaşmak için kullanacağım. Ama daha önceden de söylediğim gibi bu blog sadece çeyiz alışverişlerimi paylaşmak için açılan bir blog değil. Şu dönemde daha çok bu konuya eğilmemin nedeni yoğun bir evlilik hazırlığına girmiş olmam. İlerleyen zamanlarda blogta yazmak istediğim farklı konularda var. Esas konuya gelecek olursak benim çok yakın bir akrabamın ev tekstil mağazası var. Geçen gün oraya gidip kendi bornoz takımımı aldım. Ve kendisinden bornoz takımı alınırken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair biraz bilgi edindim. Öncelikle şunu söyleyeyim ben tercihimi Özdilekten yana kullandım. Bu tip alışverişlerde bilinen markaların dışına çıkmak beni biraz korkutuyor. Ama piyasada Özdilek kadar güvenebileceğiniz Taç, Sarev gibi markalar da var. Sarev son yıllarda eskisi kadar popüler olmasada kalite konusunda gayet iyi olduğunu öğrendim. Karaca'nın da görsel olarak gayet şık bornoz takımları var. Ama kullanış açısından nekadar iyidir bilemiyorum. Açıkçası hiç bornozdan anlamayan biri bile Taç ile Karaca'nın bambu takımları arasındaki doku farkını anlayabilir.
Ben yukardaki bornoz setini aldım Gold set olarak geçiyor adı sanırım. İki adet bornoz, iki banyo terliği, iki saç havlusu, iki vücud havlusu şeklinde parçaları. Bambuların diğer havlulara göre çok daha iyi su çektiğini söylediler ancak Özdilek'in bambu setlerinde fazla renk ve desen seçeneği yok. Kadifeler zaten su çekme konusunda en kötü olanlarmış. Benim aldığım set pamuklu ama iç kısmı bambu yapısındaymış. Görsel olarakta baya şık bir model (Bayan bornozunda inci işlemeleri var). Açık renk olması bir sorun yaratırmı diye düşündüm önceleri ama bornoz sürekli yıkanan ve temiz tutulması gereken birşey o nedenle kiri belli etmesin gibi bir kaygı manasız olur diye düşünüyorum. Özetle Bornoz konusunda genel olarak dikkat edilecek şeyin tüylerinin uzun olması olduğunu söyleyebilirim. Kadifelerin tüyleri kısa olduğu için suyu pek çekmiyorlar. Bambu yada pamuklu hangisini tercih ederseniz edin dikkat etmeniz gerek tüylerinin uzunluğu olmalı. Tasarım konusuna gelince ben çok koyu renk ve iri desenli olanları genelde pek beğenmiyorum. Tabi sizin tercihiniz. Mutlaka bambu olsun derseniz Taç'ın bambu desenleri Özdilek'inkine göre daha şık bence(aşağıdakiler taç'ın bazı beğendiğim bambu setleri).
Bornoz çok kullandığım birşey değil gereksiz bütçe ayırmak istemiyorum diyenlere. Karaca'nın pamuklu bornoz setlerini önerebilirim. Yada dönemsel kampanyaları takip edebilirler. Geçenlerde Madame Coco'nun yaptığı bornoz indiriminde oldukça şık bornozlar vardı mesela. İşte böyle edindiğim bilgileri size aktarmaya çalıştım umarım faydalı olmuştur.

6 Mart 2015 Cuma

Karaca Nevresim...

Karaca Sarah Anderson serisinde çok sayıda beğendiğim ürün var. Çeyiz alışverişine başladığımda annem sürekli beyaz yada açık renkte süslü bir nevresim seti almamı her genç kızın çeyizinde bu tip bir nevresiminin olması gerektiğini söyleyip duruyordu. Nedense o bunu söylediğnde benim gözümde hep parlak kumaştan, karışık işlemeli, abartılı süslemeleri olan ve rahatsız bir nevresim seti canlanıyordu. Tabi ki Karaca'nın bahsettiğim nevresimlerine bakana kadardı bu durum :). Benim aldığım takımın rengi inci beyazı parçaları şu şekilde;4 adet yastık( yastıkların ikisinin kenarları dantelli ikisi sade), 1 çarşaf, 1 nevresim kılıfı (kenarı aynı şekilde dantelli), 1 pike. Kutusundayken çektiğim için model net anlaşılmıyor ama fikir vermesi için paylaşıyorum.
Kumaşının türünü tam olarak bilmiyorum ama sanırım pamuk saten. Oldukça yumuşak dokusu kullananlardanda güzel yorumlar aldım. Benimkine alternatif olarak diğer beğendiğim modeller aşağıdaki gibi fikir olması için paylaşıyorum.